Arap tarihi - Vikipedi

Arap tarihi, Arapların kayıtlı tarihi, Eski Arapça'nın bilinen en eski kanıtı olan MÖ 9. yüzyılın ortalarında başlar. Dini geleneksel görüş, Arapların İbrahim'in oğlu İsmail'den geldiğini ileri sürer. Suriye Çölü, ilk kabul edilen "Arap" gruplarının yanı sıra, bu topraklara yayılmış ve binlerce yıldır var olan diğer Arap gruplarının da yurdudur.

Araplar, Semitik kökenli bir halktır. İslamiyet Öncesi Araplar tek bir çatı altında toplanamamıştır. İslam dini Arabistan topraklarında doğdu. İslam dini doğduktan sonra Araplar batıda İber Yarımadası'ndan doğuda Orta Asya’ya kadar ulaştılar. Araplar, uzunca bir zaman Osmanlı hakimiyeti altına girdi. Daha sonraları Avrupalılar tarafından sömürüldüler.[1][2]

Raşidun Halifeliği'nin (632-661) genişlemesinden önce, "Arap" terimi Arap Yarımadası, Levant, Yukarı ve Aşağı Mezopotamya'daki büyük ölçüde göçebe veya yerleşik Arap kabilelerinden herhangi birini ifade ediyordu. Günümüzde, "Arap" kavramı, 7. ve 8. yüzyıllardaki erken Müslüman fetihleri ​​sırasında Arapların ve Arap dilinin bölgeye yayılması nedeniyle yerli bölgeleri Arap dünyasını oluşturan çok sayıda insanı ifade ediyor. Araplar, Raşidun (632-661), Emevi (661-750) ve Abbasi (750-1258) devletlerini kurarak tarihin en büyük imparatorluklarından birini yarattılar. Sınırları batıda Güney Fransa'ya, doğuda Çin'e, kuzeyde Anadolu'ya ve güneyde Sudan'a ulaştı. 1517'de Memlükler, Arap dünyasının çoğunu yöneten Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedildi. Birinci Dünya Savaşı'nda yenildi ve dağıldı ardından toprakları bölünerek modern Arap devletleri oluşturuldu. 1944'te İskenderiye Protokolü'nün kabul edilmesinden sonra, 22 Mart 1945'te Arap Birliği kuruldu. Arap Birliği Tüzüğü, üye devletlerinin bireysel egemenliklerine saygı gösterirken bir Arap vatanı ilkesini onayladı.

İslamiyet öncesi

[değiştir | kaynağı değiştir]
Petra

İslamiyet öncesi Arap tarihi tartışmalıdır. İslamiyet öncesi Arap tarihine ayrıca "Cahiliye Dönemi"de denmektedir. Araplar ilk defa Suriye çölünde ortaya çıkmış bir halktır. İlk defa Asur kaynaklarında Arap ismi kullanılmıştır. Arap isminin kökeni hala daha tartışmalıdır. Proto-Arapların, Arap Yarımadası’nın Hicaz ve Necid bölgesinden geldiği düşünülüyor. Daha sonraları Levant bölgesine yayıldılar. Soy bilimcilerin çoğu, Arapları 2 gruba ayırır: Arab-ı Baide ve Arab-ı Bakıye. Baide ile kastedilen Arap yarımadasında yaşamış ve İslamiyet öncesinde nesilleri tükenmiş olan Arap kabilelerdir. Bu kabilelerden bazıları Ad, Semud ve Amalika'dır.

Tarihsel olarak, Bedeviler MÖ 6000'den beri Suriye bozkırında göçebe çobanlık, tarım ve bazen balıkçılıkla uğraşmışlardır. MÖ 850 civarında, karmaşık bir yerleşim ve kamp ağı kurulmuştur. En eski Arap kabileleri Bedevilerden ortaya çıkmıştır.

Araplar ilk olarak MÖ 9. ila 5. yüzyıllara ait İncil ve Asur metinlerinde, Levant, Mezopotamya ve Arabistan'ın bazı bölgelerinde yaşadıkları yerlerle bağlantılı olarak anılırlar.[3][4] Neo-Asur döneminde birçok Arap kabilesi ve kasabası onomastikleri ve yer adları aracılığıyla tanımlanmıştır. Bu kabileler Mezopotamya ve Suriye Çölü'nde mevcuttu ve çoğu zaman varlıkları genellikle Arami kabilelerine eşlik ediyordu.[5][sayfa belirt]Adad-nirari II (MÖ 911–891) tarafından bir yazıtta bahsedilen Terka yakınlarındaki Laqe topraklarında Arami ve Arap kabileleri bir kabile birliği oluşturmuştur.

MÖ 858'de III. Salmanaser Patin'e indiğinde, alt Orontes vadisinin göçebe kabilelerinden iki Arap reisi de dahil olmak üzere bir kuvvetle savaştı: Yašbuq'tan Bur-'Anat ve adı kaybolmuş bir kabileden Hada[d-ya]ṯa. MÖ 853'teki Karkar Muharebesi'nde Araplar, günümüz Ürdün'ünün kuzeydoğu kesimlerinde ve Vadi Sirhan'da bulunan bir Arap krallığını yöneten Gindibu komutasındaki Suriye ve İsrail müttefiklerinden oluşan bir Şam koalisyonunun parçasıydı. Tiglath-Pileser'in (MÖ 744-727) saltanatında, "Arabāy" (Araplar) Asur idari sistemine entegre edilen Suriyeliler arasındaydı ve Şam, Tedmür ve Humus bölgelerinde bulundukları belirtilir. [6][7] Tiglath-Pileser III, İdibi'ilu adında bir Arap'ı Sina yarımadasının yetki alanına atadı.Arap akıncıları ayrıca Bekaa Vadisi'nde de aktifti ve burada Sargon II'nin (MÖ 722-705) birliklerine saldırdılar.

MÖ 648'den önceki bir Babil mektubunda, Nebatilerin potansiyel ataları olan Nabayatu'ya bir gönderme yapılmıştır. Nabaytau'ların Babil sınır bölgesinde yaşadıkları ve muhtemelen Marduk-apla-iddina II'nin (MÖ 721-710) bir yazıtında bahsedilen Nabatu şehrinin isim babası oldukları bildirilmiştir. Asurbanipal'in (MÖ 669-631) seferleri sırasında çoğu Nabayatu klanı Suriye Çölü'ne taşındı ve 6. yüzyılda Sirhan Vadisi'nin güneyindeki bölgeye göç ettiler. Asurbanipal, Şam'daki üssünden Havran'daki Araplara karşı bir cezalandırıcı sefer başlattı, Kedarit Abiyate'yi yakaladı ve onu Asur'a götürdü.

İslamiyet Öncesi dönemlerde Arabistan’da siyasi birlik yoktu. Aynı anda birçok devlet ve kabile vardı. İslamiyet Öncesinde Şehirliler ve Bedeviler diye ayrılmaktaydı Arabistan. MÖ 1200 yılında ilk Arap Krallığı olan Sabaen Krallığı kuruldu. Qeadar Krallığı m.ö. 800-300 yılları arasında varlık sürdürdü. Ürdün topraklarında Nebatiler, Petra gibi bir harikayı inşa etti. Arabistan’da Aksum Krallığı, Sasani İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu da faaliyet yürütse de Arap Yarımadası’nın içlerine kadar girmediler. Daha doğrusu çoğu uygarlık Arap Yarımadası’nın çöl olmasından dolayı girmedi. Araplar, Mezopotamya, Pers İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu ve Habeşistan ile ticaret yapıyordu. Arap Paganizmi Arap'lar arasında yaygındı.[8]

İslamî Kültürde Muhammed’in Hayatı

[değiştir | kaynağı değiştir]
Muhammed Hacerü'l-esved ‘i yerleştirmeye yardım ederken

Muhammed 570 ya da 571 yılında Mekke’de doğmuştur. Muhammed Kureyş kabilesinin Haşimoğulları koluna mensuptu. Muhammed babası Abdullah’ı kaybetmişti. Muhammed’i, Ebû Leheb’in câriyesi Süveybe emzirmişti. Hayatının ilk yıllarında süt annesi Halime tarafından büyütüldü. Daha sonraları Muhammed’e annesi Amine baktı. Amine’nin ölümünün ardından 8 yaşına kadar Muhammed’e dedesi Abdülmuttalib baktı. Abdülmuttalib öldükten sonra Muhammed’i amcası Ebu Talip yetiştirdi. Muhammed, Ebu Talip’den ticareti öğrendi. Muhammed daha sonraları Hatice ile evlendi. Muhammed 40 yaşında iken İslam inancına göre Nur dağının Hira mağarasında Allah tarafından Cebrail aracılığı ile ilk vahiy 610 yılında geldi. İlk gelen vahiy Alak Suresi'nin ilk beş ayeti idi. Muhammed, İslam dinini ilk başta gizli ardından açıktan yaymaya başladı. İlk Müslümanlar Mekke’de baskı görünce bir kısmı 615 yılında Habeşistan’a göçtü. Müslümanlara karşı baskılar devam edince 622 yılında Müslümanlar Medine’ye hicret etti. Medine’de İslam devleti kuruldu. Müslümanlar ile Mekkeliler arasındaki ilk büyük savaş 624 yılında gerçekleşti. Bedir savaşından önce Mekkeliler, Müslümanlara karşı olan baskıyı arttırmıştı. En sonunda bu baskı sonucunda Müslümanlar, Mekkelilere ait kervanların yolunu kesmeye başladı. Bu olaylar neticesinde Bedir savaşı gerçekleşti. İslami inanca göre Müslümanların sayısı az olmasına rağmen Mekkelilere karşı zafer kazandılar. 625 yılında Mekkeliler intikam için yola çıktılar. Bunun üzerine Medine’de savunma savaşı mı yoksa saldırı savaşı mı yapılacağını tartışılmaya başlandı ve saldırı savaşı yapılması kararlaştırıldı. Müslümanlar ile Mekkeliler arasında Uhud savaşı gerçekleşti. Müslümanlar, Mekkelileri yenmeye yakındılar hatta ganimet bile toplamaya başlanmışken tepede bulunan okçular Muhammed’in sözlerine rağmen tepeden ayrılıp ganimet toplamaya başladı. Bunu gören Mekkeliler, Müslümanları bozguna uğrattılar. 627 yılında Mekkeliler, Medine’ye saldırmak için yola çıktı. Müslümanlar, Medine’nin surları olmadığı için hendek kazdılar. Bundan dolayı savaşın adı Hendek savaşı oldu. Hendek savaşında Müslümanlar Medine'yi savundular. 628 yılında Mekkeliler ve Müslümanlar arasında Hudeybiye anlaşması imzalandı. Bu anlaşmaya göre Mekkeliler ve Müslümanlar 10 yıl boyunca savaşmayacaktı. Barış anlaşmasından sonra Müslümanlar, Hayber’e sefer düzenledi. 630 yılında Mekkelilerin barışı bozmasının ardından. Müslümanlar, Mekke’ye girdiler. Mekke’de, Müslümanlar küçük bir direniş ile karşılaştı. 630 yılında Mekke Müslümanlar tarafından fethedildi. Mekke’nin fethinin ardından Taif ve Hevazinliler, Müslümanlara saldırdı. Müslümanlar, Hevazini fethetti. Kaçan Taif ve Hevazinliler, Taif’e sığındılar. Müslümanlar, Taif’ide feth etti. Daha sonraları Tebük seferi yapılmıştır. Tebük seferinin ardından, Müslümanlar çok güçlendi ve Arap kabileleri İslama geçirildi. 632 yılında Muhammed öldü.[9][10][11][12]

Dört Halife dönemi (Hulefâ-yi Râşidîn)

[değiştir | kaynağı değiştir]

Muhammed’in ölümünün ardından İslam dünyasını kimin yöneteceği bir sorun haline gelmişti. Bazı Müslümanlar Muhammed’in bir varis bırakmadığını söylerken bazı Müslümanlar da Ali’nin, Muhammed’in varisi olduğunu söylüyordu. İlk Halife olarak Ebû Bekir seçildi. Ebû Bekir döneminde yalancı peygamberler sorunu ortaya çıkmış ve halledilmeye çalışılmış ve Kur'an toplanmıştır. Ebû Bekir, dinden dönenlere karşı savaşmıştı. Ebû Bekir her ne kadar Suriye’ye ordu göndermeye çalışsa da ömrü yetmedi. Ebû Bekir’in ardından başa Ömer geçti Ömer döneminde Mezopotamya, İran ve Mısır fethedildi. Ömer adaleti ile anılıyordu. Ömer’in ardından yerine Osman geçti. Osman döneminde Kur'an kitap haline getirildi. Osman döneminde Kafkaslar, Afganistan ve Kuzey Afrika’da fetihler yapıldı. Osman’ın ardından Ali Halife oldu. Ali döneminde İslam fetihleri durdu çünkü Muaviye Halifelik iddiasında bulundu. Bu durum İslam dünyasının bölünmesine yol açtı. Ali’nin, Hariciler tarafından suikasta uğraması ile "Dört Halife dönemi" bitti.[13][14][15]

Emeviler’in haritası

Emeviler, Kureyş kabilesinin Ümeyyeoğulları koluna mensuptu. Emeviler’in ataları Mekke’nin yönetiminde önemli bir konumdaydı İslamiyet Öncesinde . İslamiyet ortaya çıktıktan sonra uzun süre boyunca İslam’a muhalif olmuşlardı. Dört Halife döneminde Emeviler yüksek makamlara getirildi. Muaviye, Şam valisi idi. Mevcut, Halifelere muhalif olmuştu. Hasan’ın, Halifelik makamından vazgeçmesinin sonucunda Muaviye Halife oldu. Muaviye döneme fetihler devam etti. Muaviye’den sonra başa I. Yezid geçti. Yezid döneminde Kerbela’da Hüseyin ile ailesi fertleri öldürüldü. Bunun üzerine Ali’yi destekleyenler muhalefeti arttırdı. Bu muhalefet Mekke’ye kadar geldi. Bunun üzerine Yezid Mekke’yi kuşattı. Mekke kuşatması süresinde Kâbe zarar gördü. Kuşatma 2 ay sürdü ve Yezid’din ölüm haber gelince bitti. Haccâc döneminde isyanları bastırmış ve fetihlere önem vermişti. Haccâc, Emevi ekonomisini de toparlamıştı. Ayrıca Haccâc Kur'an’daki noktalamaları ve harekeleri koydurmuştur. I. Velid döneminde Emeviler, Anadolu, İber yarımadası ve İndus Vadisi’ni ele geçirdi. I. Velid döneminde dilencilik yasaklanmış ve fakirlere yardım etme amaçlı imarhaneler yapılmıştır. Velid’den sonra yerine Süleyman geçmiştir. Süleyman döneminde İstanbul 2. kez kuşatılmış ve Filistin’deki Remle kenti kurulmuştu. Süleyman’dan sonra yerine Ömer b. Abdülaziz geçmiştir. Ömer b. Abdülaziz döneminde dış ilişkiler düzelmişti. Ülkede huzur dönemi yaşansa da diğer hanedan üyeleri tarafından liyakat döneminde ön plana çıktığından pekte sevilmemiş. II. Yezid dönemi ise isyanlarla geçmiştir. Yezid’den sonra Halife olan Hişam devlette yeniden istikrarı sağladı. Hişam, Kafkaslar’da başarılı olsa da Türkler, Franklar ve Bizans’a karşı yenilgiler almıştır. Hişam, Mevali politikasını uygulamıştır ve devletin sorunları için önlem almamıştır. II. Velid döneminde devlet hazinesi dolmuştur ama kendisine pek çok muhalif edinmiştir. II. Velid suikaste uğradıktan sonra yerine III. Velid geçer ve sadece 6 ay tahta kalır. Son Emevi Halife’si II. Mervan dır. II. Mervan saltanatı sürecinde isyanları bastırmak ile uğraşmıştır ama sonunda Abbasiler’e karşı aldığı bir yenilgi sonucunda ömrünün geri kalanını kaçarak geçirir. Emevi hanedanlığı katledilir. Sadece ailenin bir üyesi kurtulup Endülüs’e kaçar. Bu kıyımın yanında Emevi ailesindeki ölmüş kişilerin mezarları tuvalet olarak kullanılır.[16][17][18]

Endülüs Emevî

[değiştir | kaynağı değiştir]

Kıyımdan kaçan Emevi Hanedanı üyesi, Endülüs’te Endülüs Emevi devletini kurdu. Endülüs Emevi devleti mimari ve bilim gibi konularda gelişmişti. 11. yüzyılda Emevi Hanedanlığı yönetimi İspanya’da son buldu, Araplar ise 15. yüzyılda İspanya tarafından İber Yarımadası'ndan atıldı.

Abbasiler, Muhammed’in amcası Abbas’ın soyundan gelmektedir. Emeviler döneminde bir muhalefet olarak başladılar. Abbâsî propagandası ve yeraltı faaliyetlerinin merkezi Kûfe olup bu faaliyetleri yürüten teşkilât 718 yılında kurulmuştu. Abbasiler daha sonrasında isyan çıkartmaya başladı. Abbasiler, Emeviler’i devirdi ve Abbasi hanedanlığını kurdu. Ebu’l-Abbas, Abbasi hareketini bir devlete dönüştürmüş ve Talas Savaşı'nı yapmıştır. Mansur döneminde isyanlar bastırılmış ve Bizans’la sınır çatışmaları gerçekleşmiştir, Mehdi döneminde hazine dolmuş ve isyanlar azalmıştı. Hadi döneminde Hariciler ve Zındıklar ile savaştı. Bizans ile savaşlarda sürdü. Kardeşi Harun er-Reşîd döneminde Abbasiler’in altın çağı başladı. Harun er-Reşîd isyanları bastırmış ve Bizans üzerine seferler yapmıştır. Harun er-Reşîd’den sonra oğulları Emîn ve Me’mun arasında taht kavgası olmuştur. Taht kavgasını Me’mun kazanmıştır. Me’mun döneminde orduya Türkler de alınmıştı. Türkler orduda daha sonraları güç kazanmıştı. Devlet altın çağdan sonra Büveyhi İstilasına uğradı. Selçuklu Devleti, Abbasiler’i kurtardı. Hülagu Han’ın Bağdat seferi ile birlikte Abbasi devleti yıkıldı. 1517 yılına kadar Memlükler’in altında özerk olarak varlığını sürdürdü.[19][20][21]

Hânedan, adını Fâtıma’dan alır. Kurucuları Fâtıma ve Ali yoluyla Peygamber’in soyundan geldiklerini iddia ederler. Bu iddianın doğruluğu eski ve yeni âlimler arasında tartışma konusu olmuştur. Fatımiler, Tunus’ta ortaya çıkmıştır. Kuzey Afrika, Sicilya ve Arabistan’ın bir kısmına hakim oldular. Mekke’de, Fatımiler adına hutbe okundu. Şii mezhebine mensuplardı. Abbasiler ile uzun bir süre çekişme içinde oldular. Bir iç savaş sonucunda yıprandılar ve Abbasiler’e bağlılıklarını bildirerek yıkıldılar.[22]

Orta Çağ’da Araplar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Araplar, Orta Çağ’da Kuzey ve Orta Afrika, Azerbaycan, İran, Mezopotamya, Levant, Arabistan, Anadolu, Orta Asya İtalya, Balkanlar ve İber yarımadasında var olmuştu. Araplar, İslam dini ile gelişmişlerdi ve Orta Çağ Araplar için bir altın çağ idi. Ayrıca bilim, din, felsefe, askeri, ekonomik ve ticari gibi pek çok konuda geliştiler.

Osmanlı Dönemi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Osmanlı, Yavuz Sultan Selim ile birlikte Arap topraklarını kontrol altına almaya başladı. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Libya, Tunus ve Cezayir Osmanlı’nın oldu. Arap kabileleri, Osmanlı’ya biat etmiş, Mekke Emirliği özerk olarak varlığın sürdürmüş ve Fas kısa süreliğine de olsa Osmanlı vasalı olmuştur. 18. yüzyılda Vahabizm hareketi ortaya çıktı. Vahabizm hareketinden Suud ailesi etkilenerek birkaç kez isyan etti. İlk Suud devleti Diriye Emirliği'nin (1744-1818) kurucusu Muhammed bin Suud tarafından kurulmuştur. Daha sonrasında ise Nejid emirliği kuruldu ve Osmanlı hanedanlığı tarafından yıkıldı. Kavalalı Mehmet Ali paşa, II. Mahmud döneminde isyan ederek Sudan ve Anadolu’ya kadar gelerek Mısır valisi olmuştur. 1805 yılında yarı bağımsız Kavalalı hanedanlığı kuruldu. Cezayir ve Tunus, Fransa mandasına girdi. Libya, İtalya sömürgesi oldu. Mısır, İngiliz mandasına girdi. 1. Dünya savaşı sırasında Osmanlı, İngilizlere karşı savaştı. 1. Dünya savaşı öncesinde artan Türk milliyetçiliği ve İngilizlerin kışkırtması ile birlikte Araplar bağımsızlık hareketi başlattı. Mekke Emiri Şerif Hüseyin bu bağımsızlık hareketlerinde yer aldı. Osmanlı, 1. Dünya savaşını kaybedince Orta Doğu tarihi kökten değişti.

I. Dünya Savaşı Sonrası

[değiştir | kaynağı değiştir]

I. Dünya savaşından sonra Orta Doğu, İngiltere ve Fransa pay aldı. Hicaz coğrafyasında Hicaz Krallığı kuruldu. Abdülaziz bin Suud 1926 yılında Hicaz kralı daha sonrasında Suudi Arabistan kralı oldu. Suud hanedanlığı Hicaz bölgesi ve çevre devletlerden toprak aldı. Suudi Arabistan’da petrol bulununca ülke ekonomik olarak gelişmeye başladı. II. Dünya savaşı başlayınca sömürge konumundaki Arap devletleri ister istemez savaşa katıldı. Mihverler Libya üzerinden Mısır’ı almaya çalışsa da başarısız oldu. II. Dünya savaşından sonra çoğu Arap devleti bağımsızlığını kazandı. Libya’a Muammer Kaddafi monarşiyi kaldırarak yeşil sosyalizmi getirdi. 20. yüzyılda İsrail ve Filistin arasında toprak sorunu yaşanınca İsrail ve Arap devletleri arasında bir dizi savaş yaşandı. Günümüzde hala daha İsrail ve Filistin sorunu sürmektedir. Irak, İran ve ABD ile savaştı. Günümüzde Libya, Suriye ve Irak iç savaştadır.

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ "ARAP - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 23 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  2. ^ "Arab | Description, History, & Facts". Encyclopedia Britannica (İngilizce). 16 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  3. ^ * Myers, E. A. (11 Şubat 2010). The Ituraeans and the Roman Near East: Reassessing the Sources. Cambridge University Press. s. 18. ISBN 978-1-139-48481-7. 
    • Hoyland, Robert G. (2001). Arabia and the Arabs. Routledge. ss. 11 METHODOLOGY (modern Suudi Arabistan, doğu kıyısı, Sina ve Negev çölleri ve modern Ürdün, Suriye ve Irak'ın bazı kısımları hariç). ISBN 0-203-76392-0. 
  4. ^ Hoyland, Robert G. (2001). Arabia and the Arabs. Routledge. ISBN 0-203-76392-0. 
  5. ^ Lipiński, Edward (2000). The Aramaeans: Their Ancient History, Culture, Religion. Peeters Publishers. ISBN 978-90-429-0859-8. 
  6. ^ Graf, David Franck (1 Ocak 2003). Sartre, Maurice (Ed.). "Arabs in Syria: Demography and epigraphy". Topoi. La Syrie hellénistique. Lyon, France: Société des Amis de la bibliothèque Salomon-Reinach/Maison de l'Orient et de la Méditerranée Jean Pouilloux (Fédération de recherche sur les sociétés anciennes). 13 (Suppl. 4): 310-340. ISSN 2496-7114Persée vasıtasıyla. 
  7. ^ Retso, Jan (2013). The Arabs in Antiquity: Their History from the Assyrians to the Umayyads. Taylor & Francis. ISBN 978-1-136-87282-2. 
  8. ^ "Pre-Islamic Arabia/The Jahiliyya". obo (İngilizce). 14 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  9. ^ "MUHAMMED - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 3 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  10. ^ "NADÎR (Benî Nadîr) - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 25 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  11. ^ "Beni Nadir Gazvesi". WikiShia. 27 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  12. ^ "HUDEYBİYE ANTLAŞMASI - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 19 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  13. ^ "EBÛ BEKİR - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 11 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  14. ^ "ÖMER - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 3 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  15. ^ "OSMAN - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 3 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  16. ^ "KERBELÂ - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 21 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  17. ^ "EMEVÎLER - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 21 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  18. ^ "Umayyad dynasty | Achievements, Capital, & Facts". Encyclopedia Britannica (İngilizce). 19 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021. 
  19. ^ "İslam Ansiklopedisi Abbasiler". 16 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  20. ^ Dosyaları, Türkiye ve Dünya Haberleri, Analizler, Yorumlar, Makaleler, Araştırma. "Abbasi İhtilali". 19 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2021. 
  21. ^ "Abbasi Halifeliği". 12 Aralık 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  22. ^ "FÂTIMÎLER - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 31 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2021.