I. Dünya Savaşı tankları - Vikipedi
Tank ilk defa Birleşik Krallık tarafından I. Dünya Savaşı sırasında Batı Cephesi'nde ortaya çıkan siper harbi çıkmazını aşabilmek için geliştirilmiştir. İlk tank prototipi İngiliz Ordusu tarafından 6 Eylül 1915 tarafından test edilmiştir. Her ne kadar Birleşik Krallık Deniz Kuvvetleri tarafından "karagemileri" diye adlandırılmış olsalar da, ilk üretilen araçlara gizliliği korumak adına "su taşıyıcı tanklar" ve daha sonraları da kısaltılarak "tank" denilmiştir.
İngilizler tank geliştirme konusunda liderliği almış olsalar da, Fransızlar da çok yakından takip ediyorlardı ve ilk tanklarını 1917'de hizmete aldılar. Öte yandan Almanlarsa tanklardan çok tanksavar silahlara önem verdiklerinden bu yönde daha gerideydiler.
İlk sonuçlar pek parlak değildi. Tankları hareket ettirdiğinizde ya da çarpışmaya soktuğunuzda ortaya çıkan mekanik güvenilirlik sorunları tankların çabuk aşınmasına neden oluyordu. Top ateşiyle çokça dövülmüş arazide ilerlemek zor oluyordu ve ancak Mark I ile FT-17 tankları gibi çok hareketli tanklar bunun üstesinden gelebiliyordu. Mark I'in eşkenar dörtgen şekli günümüzdeki birçok modern tanktan çok daha rahat bir şekilde engelleri aşmasına, özellikle de geniş siperleri geçmesine olanak veriyordu.
Tank, sonunda siper savaşlarının geçerliliğini büyük ölçüde bitirdi ve İngilizlerle Fransızlar tarafından hizmete alınan binlerce tank savaşın sonucunu etkiledi.
Tankla birlikte ilk kendinden tahrikli top, ilk zırhlı personel taşıyıcı'da I. Dünya Savaşı'nda kullanılmıştır (Mark V tankının içinde küçük bir piyade timini alacak kadar yer bulunuyordu.)
Tankların kavramsal temelleri
[değiştir | kaynağı değiştir]Tankların kavramsal temellerinin antik çağlardaki garip görünüşlü kuşatma araçlarına kadar gittiği tartışılmaktadır. İlk mekanik çözüme yönelik girişim Leonardo da Vinci'nin ünlü 'tank' tasarımıdır. Sanayi Devrimi'nin gelişi ve buhar gücünün tanınmasıyla çok geçmeden, Kırım Savaşı'nın sonlarına doğru 1855 yılında James Cowan 'Buhar gücüyle ilerleyen Koçbaşı' önerisini sundu. Zırhlı bir traktörden başka bir şey olmayan bu alet için Lord Palmerston'un 'barbarca' dediği bilinir, ancak gerçek şuydu ki, alet mekanik olarak hiç kullanışlı değildi.