Rauf Orbay - Vikipedi

Halaskâr • Hamidiye Kahramanı
Rauf Orbay
TBMM İcra Vekilleri Heyeti Reisi
Görev süresi
12 Temmuz 1922 - 4 Ağustos 1923
TBMM Reisi Mustafa Kemal Atatürk
Yerine geldiği Fevzi Çakmak
Yerine gelen Fethi Okyar
TBMM Nafia Vekili
Görev süresi
21 Kasım 1921 - 14 Ocak 1922
TBMM Reisi Mustafa Kemal Atatürk
Yerine geldiği Ömer Lütfi Argeşo
Yerine gelen Feyzi Pirinççioğlu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
1, 2 ve 8. Dönem Milletvekili
Görev süresi
3 Nisan 1939 - 16 Mart 1942
Seçim bölgesi 1939 - İstanbul
Görev süresi
23 Nisan 1920 - 26 Haziran 1927
Seçim bölgesi 1920 - Sivas
1923 - İstanbul
Kişisel bilgiler
Doğum Hüseyin Rauf
27 Temmuz 1881(1881-07-27)
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm 16 Temmuz 1964 (82 yaşında)
İstanbul, Türkiye
Defin yeri Sahrayıcedid Mezarlığı, İstanbul
Partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924-1925)
Bitirdiği okul Heybeliada Bahriye Mektebi
Mesleği Asker, devlet adamı
Dini İslam
Ödülleri Mecidiye Nişanı Osmaniye Nişanı Harp Madalyası Liyakat Madalyası İmtiyaz Madalyası Yeşil şeritli İstiklâl Madalyası
İmzası
Askerî hizmeti
Takma adı Hamidiye Kahramanı
Bağlılığı  Osmanlı İmparatorluğu
Branşı  Osmanlı donanması
Hizmet yılları 1895-1918
Rütbesi Miralay
Komutası Hamidiye Kruvazörü
Çatışma/savaşları Balkan Savaşları
I. Dünya Savaşı

Hüseyin Rauf Orbay (d. 27 Temmuz 1881, İstanbul - ö. 16 Temmuz 1964, İstanbul), Türk asker, siyasetçi. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde, Kurtuluş Savaşı'nda ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde önemli görevlerde bulunmuştur. Trablusgarp ve Balkan Savaşları'nda gösterdiği başarıdan ötürü Hamidiye Kahramanı olarak tanındı. 1918 Ekim'inde Osmanlı Devleti'nin Bahriye Nazırı olarak görev yapan Orbay, devletin çöküş belgesi olan Mondros Mütarekesi'ni hükûmet adına imzalayan kişidir.

Türk Kurtuluş Savaşı sırasında 12 Temmuz 1922-4 Ağustos 1923 tarihleri arasında Türkiye'nin başvekilliğini üstlendi; Mustafa Kemal Paşa ve Fevzi Paşa'dan sonra Türkiye'nin üçüncü başbakanıdır (icra vekilleri heyeti reisi).

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucularındadır. İzmir Suikastı davasında idamla yargılanmış, on yıla mahkûm edilmiştir. 1939'da politikaya dönen Orbay, Kastamonu mebusluğu ve Londra büyükelçiliği yapmıştır.

Babası, Abhaz kökenli Bahriye Birinci Feriki (Oramiral) ve Ayan Meclisi azası Mehmet Muzaffer Paşa'dır. Mehmet Muzaffer Paşa, Girit Bahriye Üssünde görevliyken Koca Memi sülalesinden Tahrirat Müdürü Emin Efendi'nin kızı Hayriye Rüveyde Hanımla evlenmiştir.[1] Bu evlilikten iki erkek, üç kız toplamda beş çocukları olmuştur, bu çocuklardan biri Rauf Orbay'dır.[1]

1881'de İstanbul'da Cibali semtinde dünyaya gelmiştir. Babasının görevi nedeniyle orta öğrenimini Trablus Askeri Rüştiyesi'nde yaptıktan sonra İstanbul'a döndü. Heybeliada Bahriye Okulu'nu 1899'da bitirip deniz kuvvetlerine katıldı.

Askeri kariyeri

[değiştir | kaynağı değiştir]
Hareket Ordusu ile birlikte, bir nefer sıfatıyla İstanbul'a gelen, genç Rauf Orbay.

Güverte mühendisi (teğmen) rütbesiyle askeri yaşamına başlayan Hüseyin Rauf 1901'de üsteğmenliğe, 1904'te yüzbaşı rütbesine yükseldi. 1904'te Mesudiye zırhlısına atandı. 1905-1911 arasında gemi satın alma, gemi inşa tezgâhlarını inceleme gibi görevlerle Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Almanya'da bulundu.[2] 1907'de kolağalığına (kıdemli yüzbaşı) yükseldi. 13 Kasım 1907'de sağkolağası (ön yüzbaşı) olarak 31 Mart Ayaklanması sebebiyle İstanbul'a gelen Hareket Ordusu'nun faaliyetlerine katıldı. Bu harekât sırasında Mustafa Kemal ve İsmet Bey ile tanıştı.[2]

25 Mayıs 1909'da Hamidiye Gemisi komutanlığına atandı Arnavutluk Ayaklanmasının bastırılmasında rol oynadı. 1911 Türk-İtalyan Savaşı'nda Trablusgarp'a ikmal sevkiyatında görev aldı. Balkan Savaşları başladığında Hamidiye kruvazöründe süvari idi.

"Hamidiye Kahramanı" Rauf Bey ve Hamidiye kruvazörü.
Haziran-Temmuz 1913 tarihli Resimli Kitab dergisinde Rauf Bey

Hamidiye Harekâtı

[değiştir | kaynağı değiştir]

I. Balkan Savaşı sırasında Yunan donanması Çanakkale'yi abluka altına almıştı. Rauf Bey komutasındaki Hamidiye, ablukadan kaçmayı başararak Akdeniz'e açıldı; tarihin ilk korsan kruvazör harekâtını gerçekleştirdi.[3] 7 ay 24 gün süren harekât, bütün Akdeniz'i, zaman zaman Kızıldeniz'i de içine alıyordu. Harekât boyunca Hamidiye Sırbistan’da askeri tesisleri bombaladı; düşman savaş ve ticaret gemilerini batırdı, Çanakkale ağzındaki Yunan baskısını azalttı. Bütün dünya basının gün gün takip ettiği harekât Osmanlı Devleti açısından büyük bir propaganda başarısı sağladı.[3]

Rauf Bey kamuoyunda "Hamidiye Kahramanı" olarak tanındı. Devlet Hamidiye Kruvazörü Hümâyunu adını taşıyan bir madalya ihdas etti. 2 Temmuz 1913'te daha dönüş yolunda iken Rauf Bey binbaşılığa terfi ettirildi. O yılın sonuna kadar Hamidiye kruvazörünün komutanı olarak göreve devam etti.

I. Dünya Savaşı

[değiştir | kaynağı değiştir]
Mustafa Kemal ve Rauf.

I. Dünya Savaşı'nda İran ve Irak'ta Osmanlı gizli örgütü Teşkilat-ı Mahsusa'nın bir görevlisi olarak bulundu. Kerkük'te iken yarbaylığa terfi etti; Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığına atanınca İstanbul'a döndü. 1917'de Bahriye Nazırı Cemal Paşa ile birlikte Alman İmparatoru II. Wilhelm'ı ziyaret etti. Dönüşte kalyon kaptanlığına (albay) yükseltildi. Savaş boyunda Deniz Kurmay Başkanı sıfatıyla bu görevde kaldı. Brest Litovsk Barış Konferansı'nda Deniz Kuvvetleri delegesi olarak Osmanlı'yı temsil etti.

Bahriye Nazırlığı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Rauf Bey, savaşın kaybedilmesi ve İttihat ve Terakki hükûmetinin istifa etmesinden sonra kurulan Ahmet İzzet Paşa kabinesinde Bahriye Nazırlığı görevine getirildi ve Osmanlı Devleti'nin çöküş belgesi olan Mondros Mütarekesi'ni hükûmet adına imzalamak zorunda kaldı. Bahriye Nazırlığı, onun son askeri görevi oldu.

Siyasi kariyeri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Millî Mücadele'ye katılması

[değiştir | kaynağı değiştir]
Sivas Kongresi: Soldan sağa, Muzaffer (Kılıç), Rauf (Orbay), Bekir Sami (Kunduh), Mustafa Kemal (Atatürk), Ruşen Eşref (Ünaydın), Cemil Cahit (Toydemir), Cevat Abbas (Gürer).
Mustafa Kemal Atatürk ve Rauf Orbay Sivas Kongresi'nde.

Rauf Paşa, Ahmet İzzet Paşa kabinesinin çekilmesi üzerine Bahriye Nazırlığı'ndan ayrıldı ve Anadolu'daki Millî Mücadele hareketine katıldı. 8 Haziran 1919'da Ankara'ya ulaştı. Mustafa Kemal Paşa'ya katılmak üzere Ali Fuat Paşa ile birlikte Amasya'ya geçtiler. 22 Haziran 1919 tarihli Amasya Genelgesi'ni imzaladılar.

Mustafa Kemal Paşa ile birlikte Erzurum'a giden Rauf Bey, Erzurum Kongresi'nde Heyet-i Temsiliye Başkan vekili idi. Ardından Sivas'a geçti ve Sivas Kongresi başlamadan önce kongrenin başkan yardımcılığına getirildi. İstanbul'daki Son Meclis-i Mebusân toplantısına Heyet-i Temsiliye adına katılacak delege olarak seçildi.

Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Hüseyin Rauf Bey, Sivas Kongresi'nden sonra Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na Heyet-i Temsiliye adına katılmak üzere Hüsrev Gerede ile birlikte İstanbul'a gitti. Mecliste Felah-ı Vatan grubunun kurulmasına önderlik etti. 16 Mart 1920'de meclisin İngiliz kuvvetleri tarafından basılmasından sonra tutuklanan Rauf Bey, 22 Mart 1920'da Malta'ya sürgüne gönderildi.

Rauf Bey, Malta'da 20 ay süre tutuklu kaldıktan sonra İnebolu'da Binbaşı Rawlinson'la mübâdele edildi. 15 Kasım 1921'de Ankara'ya gelen Rauf Bey, Sivas milletvekili sıfatı ile TBMM'ye katıldı.

21 Kasım 1921'de Nafia vekilliği (Bayındırlık Bakanlığı) ve Meclis ikinci başkanlığı görevlerine getirilen Rauf Bey, 14 Ocak 1922'ye kadar bu görevlerde kaldı.

30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi öncesinde Fevzi Paşa'nın yoğun çalışmaları sebebiyle TBMM İcra Vekilleri Heyeti Başkanlığı görevine geldi ve 12 Temmuz 1922-4 Ağustos 1923 arasında TBMM İcra Vekilleri Heyeti Başkanlığı yaptı.

Kurtuluş Savaşı'nın Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmasının ardından başlayan Lozan Barış Konferansı sırasında İsmet Paşa'nın üstlendiği Millî Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarına vekalet etme görevi Rauf Bey'de idi. Lozan görüşmeleri sırasında bazı hükûmet kararlarının dışına çıktığı için İsmet Paşa'ya sözleşmeyi imzalama yetkisini vermemesi iki devlet adamının arasını açtı. İsmet Paşa'ya gerekli yetkiyi TBMM reisi Mustafa Kemal verdi. Lozan Anlaşması'nın imzalanmasından sonra Rauf Bey başbakanlıktan istifa etti.

İzmir Suikastı davası

[değiştir | kaynağı değiştir]
İstanbul Deniz Müzesi'nde yer alan Rauf Orbay büstü.

İkinci dönemde İstanbul milletvekili olarak mecliste yer alan Rauf Bey, Halk Fırkası'ndan bağımsız bir politika takip etmeye başladı. 1924'te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulduğunda Rauf Bey, daha önce İkinci Grupta başlattığı muhalefetini bu toplulukta sürdürdü. Parti, 3 Haziran 1925'te kapatılıp, yönetici kadro, 17 Haziran 1926'daki İzmir Suikastı olayıyla ilgili görülerek yargılandı. Yargılama sırasında Rauf Bey, tedavi için Viyana'da bulunmaktaydı. Mahkeme on yıl kalebentliğe, medeni haklardan mahrum edilmesine ve mallarının haczine hüküm verdi. Rauf Bey hakkındaki suçlamaları ve kararı kesinlikle kabul etmedi, kararı temyiz imkânı olmadığı için de yurda dönmedi. Yurt dışına kaldığı dönemde Birleşik Krallık, Hindistan, Çin ve Mısır'da bulundu. 1933'te çıkan af kanunundan yararlanmayı "...benim asla ve hiçbir suretle en ufak bir cürümle dahi suçlu olmadığım için, ilan edilen aftan katiller ve şakiler gibi faydalanmayı düşünmem mümkün değildir" diyerek reddetti. Eniştesinin 1935'te vefatı üzerine ailesinin ısrarıyla yurda döndü. Yeniden politikaya atılarak 1939 yılında TBMM'nin altıncı döneminde Kastamonu'dan milletvekili seçildi; ancak Cumhuriyet Halk Partisi'ne katılmadı.

Eski sürgün mahkûmiyeti ile ilgili 12 Aralık 1940 tarihinde Millî Müdafaa Vekaleti aleyhine dava açtı. Gayesi, zaman aşımı gerekçesiyle ele alınmayan mahkûmiyetin haksızlığının tescil edilmesi idi. Askeri Temyiz Mahkemesi 23 Temmuz 1941 tarihli 1342 Esas sayılı kararı ile bunu tescil etti.

VI. Dönem Kastamonu Milletvekili seçilmiştir. II. Dünya Savaşı sırasında 1942'de Londra Büyükelçiliği'ne getirilmesi nedeniyle 16 Mart 1942 tarihinde Milletvekilliğinden istifa etmişti. Büyükelçilik görevinden de 1944 yılında kendi isteği ile ayrıldı ve bir daha devlet görevi kabul etmedi. 1949 ara seçimlere İstanbuldan bağımsız aday olarak girdi ama kazanamadı.[4] Hayatının geri kalanını üniversitelerde ders ve konferanslar vererek ve de seyahatlere çıkarak geçirdi. 1964 yılında İstanbul'da geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. Mezarı Erenköy'deki Sahrayıcedid Mezarlığı'ndadır.

Rauf Orbay'ın Erenköy Sahrayıcedid Mezarlığı'ndaki Kabri

Rauf Orbay'ın siyasi hatıraları Feridun Kandemir tarafından haftalık Yakın Tarihimiz dergisinin çeşitli sayılarında yayımlandı.[2] 1965 yılında Feridun Kandemir, Hâtıraları ve Söyleyemedikleri İle Rauf Orbay adlı kitabı yayımladı. Bu hatıralar 1993'te, Rauf Orbay, Cehennem Değirmeni -Siyasî Hatıralarım, adıyla iki cilt halinde, 2003 yılında ise, Siyasî Hatıralar adıyla tek cilt halinde tekrar yayınlanmıştır.

Hakkındaki kitaplar

[değiştir | kaynağı değiştir]
  • Nurer Uğurlu, Gizli Belgelerle Rauf Orbay, İsmet İnönü Kavgası, 2005
  • Hüseyin Rauf Orbay, Siyasi Hatıralar, 2003
  • Nur Özmel Akın, Rauf Orbay'ın Londra Büyükelçiliği, 1942-1944, 1999
  • Cemal Kutay, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Yüzyılımızda Bir İnsanımız: Hüseyin Rauf Orbay (5 cilt), 1992
  • Hüseyin Rauf Orbay, Cehennem Değirmeni, 1993
  • Erberk İnam, Rauf Bey, 1965
  • Feridun Kandemir, Hatıraları ve Söylemedikleri ile Rauf Orbay, 1965
  1. ^ a b Haçin, İlhan (2016), Hüseyin Rauf Orbay ve I. TBMM’deki Faaliyetleri (1920 – 1923) (PDF), s. 3, 11 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF), erişim tarihi: 11 Kasım 2021 
  2. ^ a b c "Hüseyin Rauf Orbay'ın Hayatı (1880-1964), Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı:58 Mart 2004". 28 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2016. 
  3. ^ a b "Rauforbay.org sitesi, Erişim tarihi:30.10.2012". 29 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2007. 
  4. ^ Ahmet Emin Yalman (1997). Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim. 4 (2 bas.). İstanbul: Pera Turizm ve Ticaret A.Ş. ss. 1484 - 1486. 
Siyasi görevi
Önce gelen:
Fevzi Çakmak
TBMM İcra Vekilleri Heyeti Reisi
12 Temmuz 1922 - 4 Ağustos 1923
Sonra gelen:
Ali Fethi Okyar
Önce gelen:
Ömer Lütfi Argeşo
TBMM Nafia Vekili
21 Kasım 1921 - 14 Ocak 1922
Sonra gelen:
Feyzi Pirinççioğlu