Zeyneb bint Cahş - Vikipedi

Zeyneb bint Çahş
Müminlerin Annesi
İslam kaligrafisinde Zeyneb'in adı.
Doğum593
Ölüm641
Dinİslam
EvlilikZeyd bin Harise
Muhammed

Zeyneb bint Cahş (Arapçaزينب بنت جحش; 593 - 641),[1] İslam peygamberi Muhammed'in kuzeni ve yedinci karısıdır. Aynı zamanda Muhammed'in evlatlığı Zeyd'in eski eşidir. Müslümanlar arasında "Müminlerin Annesi" (Ümmü’l-Müminin) ve "Miskinlerin Annesi" (Ümmü’l-Mesâkîn) olarak anılmaktadır.

Zeyneb bint Cahş, Muhammed'in halası Ümeyme bint Abdülmuttalib'in kızıdır; Muhammed'in birinci dereceden kuzenidir. Zeyneb, yetenekli bir tabakçı ve deri işçisiydi.[2] İlk kocasının ismi bilinmemekle birlikte, yaklaşık olarak 622 yılında öldüğü belirtilmektedir.[3] O dönemde bir Müslüman olan Zeyneb, kardeşi Abdullah ile birlikte Medine'ye hicret edenler arasındaydı.[4] 625 yılında Muhammed'in azatlığı ve evlatlığı olan Zeyd bin Hârise ile evlendi. 627 yılında gelen vahiy üzerine Zeyd bin Hârise ile boşandı ve Muhammed ile evlendi. Bu durum, akraba evliliği, ensest ilişki ve evlatlık ilişkisi üzerine sosyal ve siyasi tartışmalara konu olmaktadır.

Zeyneb, 641 yılında, 53 yaşındayken öldü ve Muhammed'in ölümünden sonra ölen ilk eşi oldu. Cenaze namazını Ömer bin Hattab kıldırdı. Zeyneb bint Cahş, Muhammed'den 11 hadis rivayet etti.

Zeyd bin Hârise ile evliliği

[değiştir | kaynağı değiştir]

Muhammed, Zeyd bin Hârise'yi evlat edinmişti. Ona Muhammed'in oğlu Zeyd denilmekteydi.

Zeyneb bint-i Cahş, ilk iman edenlerdendi. Muhammed O'nu azatlığı ve evlatlığı Zeyd bin Hârise ile, Hicret'in 5. senesi Zilkade ayında evlendirdi.[5]

Zeyneb'in asil bir aileye mensup, kocası Zeyd'in ise daha önce bir köle ve sonradan hürriyetine kavuşan biri olması; eşler arasında statü farklılığı oluşturmuş, Zeyneb bint-i Cahş eş olarak Zeyd bin Hârise’ye ısınamamış, ailede şiddetli geçimsizlik baş göstermişti. Zeyneb bint-i Cahş, bu evliliği sürdürmek istemiyor, Muhammed'in isteği üzerine sabrediyordu. Zeyd bin Hârise, evliliklerinin birinci yılı dahi dolmamışken Muhammed'e, "Yâ Resûlallah! Ben, ailemden ayrılmak istiyorum" dedi.[6] Muhammed “Hanımını tut ve Allah’tan kork.”[7][8] [9] diye cevap verdi.

Ancak Zeyd, Zeyneb’i boşadı.[10]

Muhammed ile evliliği

[değiştir | kaynağı değiştir]

Zeyneb bint-i Cahş'ın, iddeti (Zeyd bin Hârise'den boşandıktan sonra beklemesi gereken süre) dolmuştu ve 35 yaşındaydı.[1] Muhammed'e bir gün eşi Aişe ile oturup sohbet ederken vahiy gelir:

Hani sen, Allah'ın kendisine nimet verdiği ve senin de kendisine nimet verdiğin kişiye: "Eşini yanında tut ve Allah'tan sakın" diyordun; insanlardan çekinerek Allah'ın açığa vuracağı şeyi kendi nefsinde saklı tutuyordun; oysa Allah, Kendisi'nden çekinmene çok daha layıktı. Artık Zeyd, ondan ilişkisini kesince, Biz onu seninle evlendirdik; ki böylelikle evlatlıklarının kendilerinden ilişkilerini kestikleri zaman, onlarla evlenme konusunda mü'minler üzerine bir güçlük olmasın..."(Ahzab Suresi: 37-38)

Tartışmalar ve yorumlar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Eleştiriler: Bu sure ve ayetlerle ilgili olarak vahyin Allah'ın arzularından ziyade Muhammed'in arzularını yansıttığı şeklinde eleştiriler yapılmıştır.[11][12][13][14][15]

İslami yorumlar: Dini açıdan "Biz onu sana zevce yaptık" ayetiyle bağlantılı olarak, bu nikâhın Arap geleneklerini bozan ilâhi bir emir ve şer'î hüküm olduğuna inanılır.[16] Bu hükmü toplumda yerleştirmek için Muhammed'in, Allah tarafından Zeynep ile evlendirildiğine inanılır.[6][17]

İslam öncesi dönemde evlatlık, öz evlat gibi görülür, öz evladın bütün haklarına tabi tutulurdu. Bir evlatlığın hanımıyla evlenmek, geleneğe göre babaya yasaktı. Bu döneme ait evlat edinme anlayışını İslamiyet ortadan kaldırarak, evlatlık olanı sadece bir din kardeşi olarak kabul etmiş ve evlatlığın boşadığı kadını / kadınları nikâhlama hususunu manevi babalara helal kılmıştır. (Ahzab Suresi: 4-5)

Allah, evlâtlıklarınızı öz oğullarınız olarak tanımadı. Bu, mücerret sizin ağızlarınızdan çıkan bir sözden ibarettir. Hâlbuki Allah hak söyler ve kullarını doğru yola sevkle hidayette kılar. Evlat edindiğiniz kimseleri babalarına nispet edin...”(Ahzab Suresi: 4-5)

Muhammed'den sonra ilk vefat eden eşi Zeyneb bint-i Cahş olmuştur. Zeyneb, hicretin 20. yılında 53 yaşında iken ölmüştür.[18] Cenaze namazını Ömer bin Hattab kıldırmıştır.[1] Zeyneb bint-i Cahş, Muhammed'den 11 hadis rivayet etmiştir.[1]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ a b c d http://web.firat.edu.tr/msoysaldi/efendimizinevlilikleri.pdf 21 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Prof.Dr.Mehmet SOYSALDI
  2. ^ İbn Sa'd, Tabakat, c. 8, s. 101
  3. ^ Muhammad ibn Jarir al-Tabari. Tarikh al-Rusul wa'l-Muluk. Translated by Landau-Tasseron, E. (1998). Volume 39: Biographies of the Prophet's Companions and Their Successors. Albany: State University of New York Press.
  4. ^ Muhammad ibn Ishaq. Sirat Rasul Allah. Translated by Guillaume, A. (1955). Life of Muhammad, s. 215. Oxford: Oxford University Press.
  5. ^ Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı, Salih Suruç, 370.baskı, s.495
  6. ^ a b Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı, Salih Suruç, 370.baskı, s.496
  7. ^ İbn Sa'd, a.g.e. c.8, s.101
  8. ^ Tirmizi, Sünen, c.5, s.354
  9. ^ İbn Kesir, Tefsir, c.3, s.491
  10. ^ Komisyon, Büyük İslam Tarihi, c.I, s.329
  11. ^ "Being the wife of an adopted son, she was unlawful to the Prophet, but a pretended revelation (see Qur’ān, Sūrah xxxiii. 37) settled the difficulty, and Muḥammad married her." Hughes, T. P. (1885). A Dictionary of Islam: Being a Cyclopædia of the Doctrines, Rites, Ceremonies, and Customs, together with the Technical and Theological Terms, of the Muhammadan Religion. London: W. H. Allen & Co.
  12. ^ "However, Muhammad did this, and had to justify his action by alleging that he had for it the direct sanction of God. It was first necessary to show that God did not approve of the general objection to marriage with wives of adopted sons, and so the revelation came thus: Nor hath He made your adopted sons to be as your sons.—Súratu’l Ahzáb (33) v. 4. ... Having thus settled the general principle, the way was clear for Muhammad to act in this particular case, and to claim divine sanction for setting at nought the sentiment of the Arab people. So the revelation goes on to say: And remember when thou (i.e. Muhammad) said to him (i.e. Zaid), unto whom God had shown favour and to whom thou also hadst shown favour, ‘Keep thy wife to thyself and fear God;’ and thou didst hide in thy mind what God would bring to light and thou didst fear man; but more right had it been to fear God. And when Zaid had settled to divorce her, we married her to thee, that it might not be a crime in the faithful to marry the wives of their adopted sons when they have settled the affairs concerning them. And the order of God is to be performed. No blame attaches to the Prophet where God hath given him a permission.—Súratu’l Ahzáb (33) vv. 37–8. This relaxation of the moral law for Muhammad’s benefit, because he was a prophet, shows how easy the divorce between religion and morality becomes in Islám." Sell, E. (1905). The Historical Development of the Quran (pp. 150–152). London: Society for Promoting Christian Knowledge.
  13. ^ "But we learn the same lesson from all such investigations, and that is how completely Muḥammad adapted his pretended revelations to what he believed to be the need of the moment. The same thing is true with regard to what we read in Sûrah Al Aḥzâb regarding the circumstances attending his marriage with Zainab, whom his adopted son Zaid divorced for his sake. The subject is too unsavoury for us to deal with at any length, but a reference to what the Qur’ân itself (Sûrah XXXIII., 37) says about the matter, coupled with the explanations afforded by the Commentators and the Traditions, will prove that Muḥammad’s own character and disposition have left their mark upon the moral law of Islâm and upon the Qur’ân itself." Tisdall, W. S. C. (1911). The Original Sources of the Qur’ân (pp. 278–279). London: Society for Promoting Christian Knowledge.
  14. ^ "But at Medina he seems to have cast off all shame; and the incidents connected with his marital relations, more especially the story of his marriage with Zainab the wife of his adopted son Zaid, and his connexion with Mary the Coptic slave-girl, are sufficient proof of his unbridled licentiousness and of his daring impiety in venturing to ascribe to GOD Most High the verses which he composed to sanction such conduct." Tisdall, W. S. C. (1895). The Religion of the Crescent, or Islâm: Its Strength, Its Weakness, Its Origin, Its Influence. Non-Christian Religious Systems (p. 177). London: Society for Promoting Christian Knowledge.
  15. ^ "The scandal of the marriage was removed by this extraordinary revelation, and Zeid was thenceforward called not “the son of Mahomet,” as heretofore, but by his proper name, “Zeid, the son of Hârith.” Our only matter of wonder is, that the Revelations of Mahomet continued after this to be regarded by his people as inspired communications from the Almighty, when they were so palpably formed to secure his own objects, and pander even to his evil desires. We hear of no doubts or questionings; and we can only attribute the confiding and credulous spirit of his followers to the absolute ascendancy of his powerful mind over all who came within its influence." Muir, W. (1861). The Life of Mahomet (Vol. 3, p. 231). London: Smith, Elder and Co.
  16. ^ Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı, Salih Suruç, 370. baskı, s.496-497
  17. ^ Sarıçam, İbrahim, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, Ankara 2005, s. 290.
  18. ^ İbn Sa’d, age., VIII, 113.